Daha önceki yazılarda Güney Kore’nin tatil ve dalış destinasyonu olan Jeju adasından ve Jeju adasının sualtı güzelliklerinden bahsetmiştim. Bugün ise BeeDiversDiving olarak özellikle kurslar için tercih ettiğimiz bir diğer lokasyondan yani Namae’den bahsetmek istiyorum.

Çoğu insan Güney Kore’yi düşündüğünde aklına genellikle Seul’ün hareketli sokakları, Gyeongju’nun antik sarayları ya da Jeju Adası’nın volkanik güzellikleri gelir. Ancak Gangwon Eyaleti’nin doğu kıyısında, farklı bir şey sunan büyüleyici küçük bir balıkçı kasabası bulunuyor: Namae. Sakin limanı, huzurlu plajları ve gelişen dalış sahnesiyle Namae, deniz severler için gizli kalmış bir hazine.


Namae, kalabalık bir turistik destinasyon değil; huzurlu bir kaçış noktası. Kasaba, insanı zamanda geriye götüren bir atmosfere sahip. Limanı balıkçı tekneleri süslüyor, yerel halk günlük işlerini yaparken, taze deniz mahsullerinin kokusu havaya yayılıyor. Kasabanın cazibesi sadeliğinde yatıyor ve dalgıçlar için Güney Kore’nin canlı su altı dünyasına açılan bir kapı sunuyor.


Namae frene basıp biraz yavaşlamak ve soluk almak için ideal bir yer. Bizim için Seoul’a yakın olması, kıyıdan ve tekneden dalış imkanının olması en önemli tercih sebebi. Yeni başlayan dalıcı adaylarımız için ilk okyanus tecrübelerinde güvenli ve korunaklı bir atmosfer sağlıyor.


Namae, hem yeni başlayanlara hem de tecrübeli dalgıçlara hizmet veren birçok dalış merkezine ev sahipliği yapıyor. Görüş mesafesi, en iyi döneminde (genellikle ilkbahar sonu ile erken sonbahar) 20 metreye kadar çıkabilir. Su sıcaklıkları kışın 10°C ile yazın yaklaşık 24°C arasında değişiyor, bu yüzden kış dalışları için kuru elbise tavsiye ediyorum.


Şahsi görüşüm Namae kurs için çok idea olsada halihazırda sertifikalı olan dalıcılar için çok ilgi çekici olmayabilir. Sebebi Güney Kore’nin güneyindeki dalış noktalarına kıyasla daha soğuk olması ve görüşün diğer lokasyonlara kıyasla daha kırılgan ve düşük olması. Fakat günübirlik ve ya haftasonu kaçamakları için Seoul’a yakınlığı sebebiyle çokça tercih ediliyor. Her an her köşe başında, kafede ya da markette dalış elbisesi ile dolaşan birileriyle karşılaşmak mümkün.


Namae, balıkçılık geleneklerine sıkı sıkıya bağlı. Balıkçıların ağlarını hazırladığını, taze avlarını boşalttığını ya da deniz mahsullerini pazarda sattığını görmek mümkün. Özellikle sabahın erken saatlerinde meydaha inerseniz balıkçıların açık arttırmasını izleyebilirsiniz.


Namae’nin güzellikleri sadece suyun altında değil, aynı zamanda çevresindeki manzaralarda da görülüyor. Çevredeki tepeler, huzurlu yürüyüş yolları ve dinlenmek için ideal plajlar bu güzellikleri tamamlıyor. Namae Plajı’nda gün doğumunu izlemek, balıkçı teknelerinin limana dönüşünü altın tonlarıyla aydınlatan büyülü bir deneyim sunuyor.


Namae size gösterişli bir tatil ve tropikal bir sualtı yaşamı sunmayabilir. Fakat sade tasarlanmış aile pansiyonlarında konaklamak, balıkçı kasabasının sakinliği ile biraz yavaşlayıp birkaç dalış yapmak niyetindeyseniz burası tam size göre.
Kalın Sağlıcakla