Güney Kore’nin dalış cenneti Jeju Adası, deniz tavşanı meraklıları için bir hazine niteliğindedir. Adanın zengin besin kaynakları, kayalık resifleri ve volkanik deniz manzarası, bu canlılar için ideal bir yaşam alanı oluşturur.
Namae. Sakin limanı, huzurlu plajları ve gelişen dalış sahnesiyle Namae, deniz severler için gizli kalmış bir hazine.
Güney Kore’deki DMZ (Askerden Arındırılmış Bölge), sadece bir sınır değil; 20. yüzyılın en önemli çatışmalarından biri olan Kore Savaşı’nın canlı bir kalıntısı durumunda.
Gökyüzünde dans eden renk perdeleri sanki evren bizim için bir başyapıt yaratmaya karar vermiş gibi.
Genellikle halk arasında “Vurgun” olarak da bilinen bu durum, dalışa özgü bir tehlike olmanın ötesinde, insanlığın keşif, yenilik ve bilimsel gelişim hikâyesinin bir parçasıdır.
Güney Kore’nin telaşlı şehir yaşamından Jeju Adası’na (제주도) ilk adım attığınızda, sanki bambaşka bir dünyaya girmiş gibi hissediyorsunuz.
Mütevazı görünümlü bu bina, bir zaman kapsülü gibi genç bir kızın susmayı reddeden sesini, direncini ve umudunu barındırıyor.
Amsterdam’a adım atmak eski bir deri ciltli kitabı açmak gibi…
Sualtı dünyası sadece seyretmesi nefes kesici bir yer değil, aynı zamanda Dünya’daki yaşamın temel taşlarından biri.
Eğer astımınız varsa, “Tüplü dalış yapmak güvenli mi?” diye düşünmüş olabilirsiniz.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.
Seyahat, yeni yerleri ziyaret etmekten daha fazlasıdır; dünyanın çeşitliliğinin bir övgüsü ve alçakgönüllülük dersidir. Gezegenimizi seyredilmesi gereken bir mucize haline getiren kültürlere ve ekosistemlere kendimizi kaptırmakla ilgilidir.
Ama aynı zamanda bir sorumluluktur. Yabancı topraklara attığımız her adımda, masmavi sulara her dalışımızda, hafif adımlarla ilerlemenin öneminin farkındayız. Tutkulu tüplü dalgıçlar ve dünya gezginleri olarak bizler bu değerli ortamların koruyucularıyız.
