Esaret Bilmecesi !! Hayvanat Bahçelerine Eleştirel Bir Bakış

Hayvanların esir olarak tutulduğu Hayvanat Bahçeleri uzun yıllardır insanların kendilerini eğlendirmek amacıyla ziyaret ettiği , bazen haftasonu aktivitesi olarak çocuklara doğal ortamlarında göremeyecekleri hayvanları gösterme bahanesi gidilen bazen de hayvanların korunması amacıyla kurulduğu iddia edilen insanlık utancı tesislerdir.

Sonda söyleceğimi şimdi söylemek istiyorum.

Hayvanat Bahçelerine Gitmeyin !!

Bu Suça Ortak Olmayın!!

Suç İşlemeyin !!

Hayvanat bahçelerindeki canlılar doğal yaşamlarına göre çok daha ufak ve yetersiz alanlarda tutulmaktadır.Örneğin Fil veya büyük kedi cinsi canlılar çok daha geniş alanlara ihtiyaç duyarken ufacık kafeslerde tutulmaktalar.Buda zaten doğal ortamlarından koparılmış ya da demir parmaklıklar ardında doğmuş olan bu canlılar için ciddi psikolojik ve fiziksel sorunlara yer açmaktadır.

Geniş savanalarda dolaşmak için dünya’ya gelmiş bir Fil düşünün.Filler hafızaları ve grup içerisinde kurdukları sosyal bağlar ile bilinirler.Peki beton bir alana hapsedilmiş esaret altındaki filler ? Ya da avlanma içgüdüsünün önüne demir parmaklıklar konmuş bir kaplan..

Yunus Parkları dahil hayvanat bahçesindeki canlıların ortalama yaşam süreleri , doğal ortamlarında yaşayan hayvanlara göre çok daha kısa.Bunun sebebi yetersiz beslenme , esaret altında olmanın verdiği stress ve doğal ortamlarından kopuk olmaları….Çocukken televizyonda gösterilen Yunus Filiper’ın aslında 6 farklı yunus olduğu çünkü Filipper’ın stress yüzünden intihar ettiğini biliyor muydunuz ?

Yunuslar ve Balinalar karmalık sosyal ilişkiler kurabilen ve iletişim kurarak uzun mesafeler kat eden canlılar.Ufacık tanklara hapsedildiklerinde bu yetenekleri körelmeye başlar ve sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelirler.Eğer BlackFish belgeselini izlerseniz , esaret altındaki Orca’ların yaşadığı dramı daha iyi anlayabilirsiniz.

Goril Harambe hatırlar mısınız ? Hayvanat bahçesinde Harambe’nin bulunduğu alana giren bir çocuk sebebiyle vurulurak öldürüldü.Goril çocuğu öldürmedi , sadece çevreden atılan çığlıklar nedeniyle korkmuştu.Ayrıca hem o çocuk hem de Goril Harambe orada olmamalıydı.

Sizler belki çocuklarınızı eğitmek amacıyla bu hapishanelere götürüyor olabilirsiniz.Fakat çocuklarınız demir parmaklıklar ardındaki canlıları gördüklerinde tek düşündüğü şey insanın o canlılardan üstün olduğu gibi bir saçmalık.O noktadan sonra Esaretin adı hayvanat bahçesine dönüyor.Bütün bu suç ise normalleşiyor çocukların zihinlerinde.Bu gerçek sevgi değil.Çocuklarınız hayvanları sevmeyi öğrenmiyor , köleleştirmeyi öğreniyor.

Yaşadığımız çağda belgeseller , sanal gerçeklik deneyimleri , sergiler gibi birçok olanak var çocuklarınıza havyan sevgisini öğretmek için.

Sayın Hocalarım ; Küresel Isınmayı anlatmsk için Antartika’ya okul gezisi yapmanız gerekmediği gibi , biyoloji eğitimleri içinde hayvanat bahçelerine gitmeniz gerekmiyor.

Hayvanat bahçelerini desteklemek yerine , canlıların doğal ortamlarını korumaya katkı sağlayabilir ve çevrenize bunun öneminde bahsedebilirsiniz.

Bazılarının bu kadar savaşlar ve insanlık dramı varken hayvanlara mı geldi sıra dediğinizi duyabililiyorum.İnsanın anlamsız şekilde kendi türüne açtığı savaş başlı başına bir utanç.Ama bunu yapan insan kendini beyni olduğu için hayvanlardan üstün gören insan.Bilinçli ve planlı kararlar alabilen insan.Savaşı başlatmaya ve bitirmeye gücü olan ama bitmesini istemeyen insan. Hayvanlar masum!! Olanlardan habersiz sadece yaşama mücadelesi vermeye çalışıyorlar.

Unutmayın sizinde atan bir kalbiniz var , o canlılarında atan bir kalbi var.

Sizinde eliniz kesildiğinde canınız yanıyor , o canlılarında canı yanıyor.

Tek farkımız ; onlar neden işkenceye uğradıklarını anlayamayacak kadar masumlar.

En Popüler