Meksika’da dalış denildiği zaman ilk bakışta aklımıza harika bir görüş ve canlı resifler geliyor olabilir. Ama Meksika’da bundan çok daha fazlası var.
Cenoteler, kireçtaşı yataklarının yağmur suları ile yavaş yavaş erimesi sonucu tavanın çökmesi ile oluşmuş obruklar aslında. Meksika’nın Yucatan Yarımadasında örümcek ağı gibi birbiri ile bağlantılı bir çok cenotenin olmasının sebebi neredeyse bütün yarımadanın kireçtaşından oluşması.
Meksika’da yaklaşık olarak 6000 adet cenote olduğu tahmin ediliyor ve en ünlüleri Tulum ve Playa Del Carmen gibi populer turistlik yerlerde.
Bizde madem Cozumel’deyiz o zaman kurslardan bir vakit bulup Playa Del Carmen’e Cenotelere dalış yapmaya gidelim dedik. Cozumel bizim en yoğun dalış destinasyonlarımızdan biri olduğu için bu planı harakete geçirmek biraz zaman aldı.
45 dakikalık bir feribot yolculuğu sonucu Playa Del Carmen’e vardık ve bizim dalış merkezinin eski çalışanlarından olan dalış eğitmeni arkadaşımızla buluştuk. Kısa bir alışveriş molasından sonra Playa Del Carmen’in içerilerine doğru sürmeye başladık.
Eğer cenotelere gidecekseniz mutlaka sinekler için hazırlık olun !!
Sivrisineklerin yoğun müdahalesi altında ekipmanlarımızı hazırladık ve cenotenin ağzına doğru taşımaya başladık.
Cenoteledeki suyun kaynağı yer altında akan nehirlerden ve kireç taşından filtrelenmiş yağmur sularından gelir. Bu sebeple benim ilk etkilendiğim cenote içerisindeki mükemmel görüş oldu.
Bütün cenoteler sualtı mağaraları şeklinde değil. Bazıları açık yüzme havuzu şeklinde tamamen çökmüş durumdalar. Bazıları daha çok dar geçitlerle birbirine bağlanmış mağaralar şeklinde. Bizim ilk dalışı yaptığımız Dos Ojos Cenotesi kapalı bir cenote. İçeride önceden döşenmiş olan kılavuz ipini takip ederek dalışa devam ediyoruz.
Cenotelerde çok fazla bir yaşam beklentiniz olmasın ama burada göreceğiniz az sayıdaki canlı sizi çok etkileyecek. Göreceğiniz en ilginç canlı karanlığa adapte olmuş Kör CatFish. İçerisi zaten karanlık olduğu için zamanla gözler işlevini yitirmiş ve hayatta kalmak için yeni özellikler geliştirmiş. Bunun dışında cenote duvarlarında ufak karideslerde görebilirsiniz.
Ayrıca ışık gören duvarlarda Algler ve bazı su bitkileri görmeniz mümkün.
Bazı geçişler dar bazıları bir kaç dalgıçın geçebileceği kadar geniş. Bazı bölümlerde mağara tavanın süzen ışık gölge oyunları oynarken bazen zifiri karanlık.
Cenoteler bugün her ne kadar turistlik olarak kullanılsalar da Maya döneminde kutsal mekanlarımış. Chichen Itza yazımda insanların kurban edildiği cenotelerden bahsetmiştim. Mayalar Cenoteleri yeraltı dünyasına açılan kapılar olarak görmüşler ve çok önem vermişler.
Cenotelere dalış yapmanız için bir sezon yok. Yılın her dönemi dalış yapabilirsiniz. Su sıcaklıkları neredeyse 23C ve 25C lerde sabitlenmiş ve görüş aşırı bir yağış olmadığı sürece çok iyi durumda. Derinlik cenotlerde farklılık göstermekle birlikte 8 metre ile 36 metre arasında değişiklik gösteriyor. Ve tabiki dalış tecrübenize göre size uygun bir cenote seçimini dalış merkeziniz zaten yapacaktır.
Cenotelerde dalış yaparken hem burasının tarihi önemi hem de ekolojik olarak nasıl kendi halinde bir dünya olduğunu uzun uzun düşündüm. Şartlar değişse ve yeni adaptasyonlar gerekse bile yaşam bir şekilde yolunu bulup varlığını sürdürüyor.
Kalın Sağlıcakla