Tokyo – İmparatorluk Sarayı

Yoğun geçen ilk günün ardından sakin bir Japon kahvaltısı ile güne başladık.Konakladığımız yer Minato bölgesinde ve Aoyama İtchome Metro İstasyonunun çok yakınlarında olduğu için ulaşım konusunda rahatız.Dışarıdaki şiddetli yağmuru bahane ederek ve muhtemelen oteldeki tek Türk olarak güne başlamadan kahve termosunu bitirmeye kararlıyım.

Bugün rotamız İmparatorluk Sarayı !! Benim çok sevdiğim Tokyo metrosu ile Tokyo İstasyonuna doğru yola koyulduk.Geleneklerine ve tarihine çok bağlı olan Japon halkı için İmparatorluk Sarayı önemli bir yapıt.Zira günümüz Japon İmparator ailesi hala bu sarayda ikamet etmekte.İnşaası 1457 yılında tamamlanmış olan bu kalenin ilk dikkatimi çeken özelliği çevresini saran taş duvarlar ve hendekler ile güçlendirilmiş savunması.İlk yapıldığı zaman bu kadar güçlü bir savunması varmıydı emin değilim çünkü yapıldığı dönem Japonya’da güçlü bir imparatorluk değil Feodal bir yapı vardı.Haliyle bu kalenin ilk sahipleri toprak ağaları ya da feodal beyler.Daha sonra Tokugawa Shokun ile Japonya’nın merkezi yönetime doğru geçiş yapması ve Tokyo’nun politik merkez haline gelmesi ile bu kale daha da ön plana çıkmış.Fakat Tokugawa Shogun aslında bir asker yani imparator soyundan değil.Shokun denilen orduların komutanı ünvanı Japonya’da çok önemli.Son komutan 1913 senesinde hayatını kaybedene kadar bu ünvan devam etmiş.Yaklaşık 200 yıl süren sert askeri yönetim sonrasında Shogun gücünü yitirmeye başlayınca Meiji Restarasyon dönemi başlamış ve gerçek İmparator Kyoto’dan Edo’ya yani Tokyo’ya taşınmış.O gün bu gündür İmparator ailesi bu kalede yaşıyor.

Tokyo Seyahati ve Tokyo İmparatorluk Sarayı

Bu kadar eski bir yapı olunca normal olarak birkaç kez tadilat geçirmek durumunda kalmış fakat İkinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük hasar görmüş.Yazılanlara göre savaş bitince eski mimariye sadık kalınarak tekrardan inşaa edilmiş.Sarayın çevresinde Doğu Bahçesi olarak olarak bilinen ve halka açık olan kocaman bir bahçe var.Resmi olarak halka açık olan tek yer burası.Sarayın iç kısımlarına girmek maalesef yasak.

 Nijubashi Köprüsü - Japonya Imparatorluk sarayı

Benim en sevdiğim görüntü sarayın ana girişi olan Nijubashi Köprüsü.Maalesef halkın geçişi için kapalı ama uzaktan görüntüsü bile çok keyifli.Özellikle Kiraz ağaçlarının açtığı dönemde manzara çok güzelmiş fakat biz o dönemi yakalayamadık.Yinede Tokyo’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.Havanın açık olduğu bir zamanda gidebilirseniz sudaki yansımaların meydana getirdiği manzarayı görebilirsiniz.

Tokyo Yebisu Bira fabrikası

Tokyo’nun bugün kafası karışık.Bir yağmurlu bir çok sıcak.Öğlene doğru yağmur şiddetini arttırınca planımızı değiştirip Japonya’nın en eski bira markası olan Yebisu Bira Müzesine uğramaya karar verdik.Fabrikanın ilk kurulduğu yer bugün hem müze hemde üretilen biraları tadabileceğiniz bir mekan.Yebisu adı Japon Mitolojisindeki Yedi Tanrıdan biri olan ve Balıkçılara şans getirdiğine inanılan Ebisu’dan geliyormuş.Durum böyle olunca bizde içmek zorunda kaldık 🙂 Sadece bira değil ayrıca alışveriş yapabileceğiniz bir ufak bir alanda mevcut.

Tokyo Bira Müzesi

Dışarı çıktığımızda yağmur devam ediyordu.İlk anda dikkatimi çeken yağmurda oynayan ufak bir çocuk oldu.Muhtemelen okuldan eve dönüyordu.Bir süre uzaktan izledik.Yağmur durmadı çocukta umursamadı ve yoluna devam etti …

Bir sonraki Japonya yazısında görüşmek üzere …

Yazıyı Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önerilen Yazılar